Bizim için bir başka anlam taşır Kız Kulesi; yeni
bir başlangıcı, aşkı, evliliği hatırlatır. Sevgilim bana evlenme teklifi
etmeden önce de bana hep çok masalsı ve romantik gelirdi, içime doğmuş demek ki
ömrümün sonuna kadar kalbimde yer edineceği.
Hakkında çeşitli rivayetler anlatılmış, efsanelere konu olmuş Kız Kulesi;İstanbul
Boğazı 'nınMarmara
Denizi'ne yakın kısmında, Salacak
açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiş olup Tarih içinde
gözetleme kulesi, deniz feneri olarak da kullanılmış, Boğaz girişini belirten bir mihenk noktasıdır.
Bir rivayete göre sevgilisi Hera’ya kavuşmak için yüzerken boğulan
Leander’in kulesidir. Bir diğerine göre ise, kızının yılan tarafından
sokulacağını rüyalarında gören İmparatorun onun emniyette olması için yerleştirdiği
kuledir.
Kulenin üstündeki madalyon halindeki bir mermer
levhada, kuleye şimdiki şeklini veren SultanII. Mahmut’un, Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli birtuğrası var. KuleninEminönütarafı ise daha genişçe olup burada bir de sarnıç bulunmaktadır.
İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev
sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük
istasyonu olarak kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan, savunma kalesine, sürgün
istasyonundan, karantina odasına kadar bir çok işlev yüklenmiştir. Asli görevi
olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere
göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir.
Geçmişten geleceğe en çok da düşlere yol göstermektedir Kız Kulesi.
2000yılında ise restore edilerek, süper manzarasında romantik
bir yemek yiyebildiğiniz mekan haline dönüştürülmüştür. Kız kulesine ulaşım
Salacak ve Ortaköy'den sandallarla yapılmaktadır. Çok eski tarihi geçmişi olan Kız Kulesi, bir
zamanlar, Boğazdan geçen gemilerden vergi alınmak maksadı ile kullanılmıştır.
Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu
Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine izin verilmiştir.
Bir süre sonra Kule, zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakasına doğru
yıkılmıştır. Kuleden suyun içinde bakıldığında yıkıntıları günümüzde hala
görülmektedir.
Antik Çağ'da Arkla(küçük kale) ve Damialis(dana
yavrusu) adları ile anılan kule, bir ara da "Tour de
Leandros"(Leandros'un kulesi) ismi ile ün yapmıştır. Şimdi ise Kız Kulesi
ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır.
Suların, kara sevdanın ve söylencelerin gizemini taşıyan Kız Kulesi, İstanbul'un
en romantik ve gizemli mekanlarından biri. Alımlı, sevdalı ve denizin ortasında
bir başına, yapayalnız...
Kızkulesi ile ilgili anlatılan ilk hikaye; Ovidius'un kaydettiği bir aşk
hikayesi. ZamanındaÜsküdarsırtlarında Tanrıça Afrodit adına bir tapınak vardır.
Hero'da genç kızların görev yaptığı bu tapınağın rahibelerindendir.
Kulede kumrulara bakmakla görevlidir. Aşka
yasaklıdır. Boğazın karşı kıyısında oturan Leandros'ta bir törene katılmak
için tapınağa geldiğinde Hero'yla karşılaşır. Birbirine aşık olan iki genç,
Leandros'un gece fener yandığında kuleye gelmesi için sözleşirler. Kızkulesi
her gece iki gencin gizli aşkına tanıklık eder.
Leandros'un yüzerek kuleye geldiği fırtınalı bir günde kıskanç bir rahip
feneri söndürür. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros boğazın sularına gömülür.
Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kızkulesi'nden Boğazın sularına
bırakır.
Kuleyle
ilgili söylencelerden biri de yılan hikayesidir. Kehanete göre kralın birine,
çok sevdiği kızı onsekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak
öleceği söylenir.Bunun üzerine kral denizin ortasındaki bu kuleyi onararak
kızını buraya yerleştirir. Kaderin kaçınılmazlığını kanıtlarcasına, kuleye
gönderilen üzüm sepetinden çıkan bir yılan, prensesi zehirler. Kral, kızına
demirden bir tabut yaptırarak Ayasofya'nın giriş kapısının üstüne yerleştirir.
Bugün bu tabutun üstünde iki delik vardır. Yılanın ölümünden sonra da onu rahat
bırakmadığına ve bu deliklerden girip çıktığına dair hikayeler hala anlatılır.
Restoran olarak Kız Kulesi
Binlerce yüzyıl
öncesine ait efsanelerin mekanı, İstanbul'un en önemli simgelerinden biri
Kızkulesi , şimdilerde restoran ve kafeterya olarak Boğaz'ın derin sularında
hizmet veriyor. Uzun restorasyon çalışmaları sonucu yenilenen tarihi mekan,
eski görünümüne sadık kalınarak İstanbullular'a kazandırıldı.
James Bond filmlerinden birinde bu yeni haliyle
kullanılan Kızkulesi , 5 kat ve 1 asma kattan oluşan mekanıyla hizmet veriyor.
Asma ve birinci katında akşamları canlı müzik eşliğinde fiks menü sunulan
restoranı yer alıyor. Bu restoran gündüz de kafeterya olarak İstanbullular'ı
karşılıyor.
Mekanın üçüncü,
dördüncü ve beşinci katları hediyelik eşya satışı için ayrılmış. Üst kule
bölümünde ise Boğaz'ın her yakasını gören eşsiz bir manzara hakim. Buradan
İstanbul'un dört bir yanını seyretmeniz mümkün.
Bu masalsı kuleyi Hero
nun hüzünlü aşk hikayesini düşünerek gezin, lezzetli ve romantik lokantasında
harika yemekler deneyin ve bu büyülü atmosferin tadını sonuna kadar çıkarın
derim ben.
kız kulesinin tarihi hep merak etmiştim çokta güzel anlatmışsın gezdiğin yerleri okumak için sabırsızlanıyorum eline sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim güzel bulduğun için çok sevindim :)
SilSözün bittiği yer...
YanıtlaSil