Kadınlar Günü yaklaşırken , gazeteye şöyle bir göz atıyorum. Öldürülen, tecavüz edilen, işkence yapılan yüzlerce, binlerce kadın.
Evlendiğiniz, çocuğunu 9 ay karnınızda taşıdığınız, aynı yastığı paylaştığınız adam gün geliyor onlarca bıçak darbesiyle sizi yol ortasında herkesin gözü önünde öldürüyor, ya da kadın kılığına girip kafasına koyduğu gibi sığındığınız evinizde, en güvende hissetmeniz gereken yerde, üzerinize saldırıp kendince kurtarıyor incinen gururunu.
Gurur, namus bütün cahil insanların (insan demek istemezdim ama genel ad bu ne yazık ki:) diline plesenk olmuş, sanki onlardan soruluyor! Kendi namussuzluk konusunda sınır tanımayacak ama mahallede, karısı için tek söz edilse gidip temizleyecek , kadın ondan boşanmayacak, incitmeyecek erkeklik gururunu, gidip vuracak, kurtaracak mahalledeki adını, namusunu.
Ufak bir araştırmadan sonra şu bilgilere ulaştım;
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre;
1.
Dünyadaki işlerin %66’sı kadınlar tarafından görülüyor.
2. Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler.
3. Dünya’daki mal varlığının ise % 1’ine sahipler.
4. Başka bir değişle dünyadaki işlerin % 34’ü erkekler tarafından görülüyor ama
erkekler dünyadaki toplam gelirin % 90’ına ve toplam mal varlığının % 99’una
sahipler.
Türkiye’den Rakamlar
( Milliyet, 8 Mart 2001)
1.
Şehirlerde evli kadınların % 18’i, köylerde de % 76’sı eşleri tarafından
dövülüyor.
2. Kadınların % 57,7’si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor.
3. Aile içi suçların % 90’ını kadına karşı işlenen suçlar oluşturuyor.
Ggörülen bu manzara korkunç ki şiddet verileri eski tarihli , son zamanlarda ya daha da arttı ya da daha çok gözümüze görünür oldu. Yani ben bu rakamların bile gerçeğin yanında komik kaldığını düşünmekteyim.
Türkiye de kadına aile içi şiddet araştırması-özet raporuna buradan ulaşabilirsiniz.
*Peki nereden geliyor bu Kadınlar günü, neyi ifade ediyor derseniz (Kaynak: Wikipedia);
Kadınlar Günü nün Tarihçesi;
8 Mart 1957 tarihindeABD'ninNew Yorkkentinde
40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil
fabrikasında greve başladı. Ancakpolisinişçilere
saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında
işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın
129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26-27 Ağustos1910tarihindeDanimarka'nınKopenhagkentinde
2. Enternasyonale bağlı kadınlar ölen
kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag"
(International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini
getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
İlk
yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbahardaanılıyordu.
Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'deMoskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası
Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı)
gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi.
Birinciveİkinci Dünya
Savaşıyılları
arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı
yılların sonundaAmerika Birleşik Devletleri'nde de anılmaya
başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi.
Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu,16 Aralık1977tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar
Günü" olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün
tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına
yapıldığı yazılmamıştır
Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Türkiye'de
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar
Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda
daha yaygın kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı.
12 Eylül
1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı.
1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya
Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.
*Kuran-ı Kerim de Kadının değerine dair bir çok ayet bulunmaktadır. Mesela boşanmak üzerine;
“Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın. Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah’ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah’ın size verdiği nimeti ve size öğüt olarak indirdiği Kitab’ı ve hikmeti anın. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah her şeyi bilendir.” (Bakara Suresi, 231)
*Nazım Hikmet in sözleri de konuyu tam olarak özetlemiş;
Bir zamanlar her konuda söz sahibi olan, saygı duyulan kadınların, zamanla nasıl 2. sınıf insan yerine konduğunu, sınıf değiştirmesini görebiliriz. Kadınları bu şekilde yazılarla incelemeye devam edeceğiz.
O öldüren erkeklerde bir annenin evladı, çocuklarımızı büyütürken bunu unutmamız gerekiyor, daha vicdanlı, daha insancıl, daha merhametli, hayırlı evlatlar yetiştirmek çok önemli bence.
Gelecek günlerin hepimize mutluluk ve huzur getirmesi dileğiyle...
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadınlar Günü Festivali etkinliği için tıklayın !
0 yorum:
Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))